Mevcut bir yapının veya altyapı tesisinin deprem etkilerine karşı dayanım seviyesinin belirlenmesi sürecidir. Bu değerlendirme, yapının mevcut durumunu, malzeme özelliklerini, yapısal sistemini, zemin koşullarını ve bölgesel deprem tehlikesini dikkate alarak yapılır. Amaç, yapının olası bir depremde göstereceği performansı tahmin etmek, riskleri belirlemek ve gerekirse güçlendirme önlemleri için temel oluşturmaktır.
Ülkemizde deprem testi, özellikle mevcut yapı stokunun deprem güvenliğinin belirlenmesi amacıyla büyük önem taşımaktadır. 6305 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelikler, Riskli Yapıların Tespit Edilmesine İlişkin Esaslar, deprem testi süreçlerini ve kriterlerini belirlemektedir. 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği TBDY 2018 de mevcut yapıların değerlendirilmesi için yöntemler ve performans hedefleri sunmaktadır. Değerlendirme genellikle görsel inceleme, malzeme testleri karot testi, doğrusal ve doğrusal olmayan yapısal analizler ve zemin etüdlerini içerir.
-AB genelinde deprem riski farklılık gösterdiği için, deprem testi konusunda doğrudan tek bir bağlayıcı mevzuat bulunmamaktadır. Ancak, yapısal tasarım ve güvenlik standartlarını harmonize etmek amacıyla Eurocode 8 EN 1998, Yapıların Depreme Dayanıklı Tasarımı önemli bir referans teşkil etmektedir. Eurocode 8, yeni yapıların tasarımı için detaylı kurallar sunarken, mevcut yapıların değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi için de prensipler ve yöntemler içermektedir. Üye ülkeler, Eurocode 8’i kendi ulusal mevzuatlarına adapte ederek uygulamaktadırlar. Sismik değerlendirme genellikle yapısal analizler, malzeme testleri ve zemin araştırmalarını içerir.